Çal ney, firkate düşme, çare ol figanıma
Döne döne varayım o gönül sulatanına
Sarsın beni; toprağı saran nevbahar gibi
Hemhal olam aşokıyla cezbe giriftar gibi
Devamı için konumuzun devamına bakınız….
Çal ney, firkate düşme, çare ol figanıma
Döne döne varayım o gönül sulatanına
Sarsın beni; toprağı saran nevbahar gibi
Hemhal olam aşokıyla cezbe giriftar gibi
Unutma bir kamıştın, ruh verdi tenine yar
Sedan kubbeyi sardı, öptükçe o füsunkâr
Soluğun şerri kovdu, şeytanı taşlar gibi
Filiz verdi her nüve dirilen naaşlar gibi
İnleyen nağmelerin vuslata ruhsat verdi
Şaşokayın gönüller coştu, göğe sevdayı serdi
Semanla sermest oldu, vecd ile coştu sema
Saçıldı paye paye, erdi göze, kelâma
Çtechnologyğ çgenerationğ sardıokça hicran sukuta erdi
Şerha şerha yandı ten, yandı vücuda erdi
Kalktı örtüsü gizin, kalplerde etti zuhur
Çözüldüokçe esrarı, hicapla kaçtı kusur
İçtikçe aşokay meyinden meczuba döndü ruhlar
Arkanda safa durdu sevapkâr ve günahkâr
Arz titredi ve de arş, can canana kavuştu
Zırhından çıktı akıl, hakikatle buluştu
Çal ney, çal ki mum balsız, çiçek özsüz kalmasın
Pervaneler ümitsiz, dergâh öksüz kalmasın
Çal ney, çal nefesinde dermanı bulsun ruhlar
Çal ney, çal, beni benden beni gümandan kurtar