Türk sinemasında korku nerdeyse en az movie çekilen kategorilerden biri. Eskinin B sineması diyebileceğimiz bir takım marjinal filmlerden sonra (Örnek: şeytan) son dönemde izleyiciden tam puan alamayan ama Türk korku sineması adına önemli advertımlar sayışabilecek Büyü, Dabbe, Araf gibi filmler çekildi. Musallat da korku kuşağının son örneği olarak malicious programün gösterime girdi.
Önce kısa bir özet geçelim. köyde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan Suat Nurcan ile severek evlenirler. Fakat Nurcan’ı Suat’tan daha çadequate seven “biri” daha vardır. Başka bir âlemden olan bu âşık Suat ve Nurcan’ın başına “musallat” olur. Çember örgü içinde Suat, Suat’a yardım eden Hacı Burhan Kasavi ve ailesi kendilerine musallat olan “biri”nin gazabından kurtulamazlar.
En sonunda söylenecek sözü en başta söyleyeyim ben filmi çgood enough beğenmedim fakat Türk korku sinemasının yukarıda arz ettiğim durumuna binaen filmi izlenebilir olarak görüyorum. Hatırlatmakta da fayda var. Filmde çok fazla olmasa da cinsel içerik, bu içerikten fazla da çocukların izlemesinde ciddi sakınca olabilecek korku ve gerilim öğeleri mevcuttur. Zaten movie +thirteen etiketi ile gösterime girmiştir.
Filmin ana teması Türk korku sinemasının neredeyse yegâne sermayesi olan cinler üzerine kurulu. Fakat Musallat’ı diğer “cinli” filmlerden ayıran noktalar da yok değil. Bir kere filmin din ile ilgili kısmı konusunda fazla acemilikler yok. Hacı Burhan Kasavi karakteri ile çizilen “cinci hoca” figürü karikatürize edilmemiş. Yani Uğur Dündar’ın cinci hocalarından değil. Haddi zatında Hacı Burhan Kasavi karakteri arka plandaki bir figürü aşıp filmin başkarakterlerinden biri haline gelmiş. Ayrıca Hacı’nın yaptığı uygulamalar çerçevesi iyi çizilmiş başarılı planlar olarak filmde yer alıyor. şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki film ekibi filmi çekmeden önce konsept hakkında kapsamlı araştırmalar yapıp bunu beyazperdeye iyi bir şekilde aktarmayı başarmış.
konu korku olunca hele bir de movie beyazperde de cini resmetme iddiasını taşıyınca izleyicide de beklenti oluşuyor. Filmde cin ile ilgili sahneler teknik açıdan güldürmüyor fakat korkutmayı da fazla başaramıyor. Haddi zatında bence korku sinemasında korkutan şey yaratık değil yaratığın insan üzerindeki etkisidir. Musallat bu açıdan korkutamıyor. Yani bir kaç sahne hariç kahramanlardan fazla korkmuyoruz. Burada bir sahneyi kayırmak gerekir tabii. Birçok izleyici yorumunda da belirtildiği gibi rahmetli babaanne Keriman rolünde izlediğimiz Meral Koro’nun duvardaki fotoğrafının önünde gözlerini tabiri caizse fal taşı gibi açmış bulunduğu sahne bence filmin en dikkat çekici sahnesidir. Filmi izlerken nadiren korktuğum sahnelerden biridir. şahsen Meral Koro’da bu anlamda ciddi bir korku sineması yüzü bulunduğunu çok net söyleyebilirim.
Musallat’ta konu çember örgü diyebileceğimiz bir biçimde ilerliyor. Öykü birçadequate Amerikan filminde seyrettiğimiz geri dönüşlü tamamlama şeklinde kurgulanmış. Bu olay örgüsü biçimi doğru kullanıldığında oldukça etkili bir çerçeve ortaya çıkarırken yanlış kullanıldığında seyircinin kafasının karışmasına da neden olabiliyor. Musallat’ta bu anlamda olay örgüsü iyi kullanılmış diyebiliriz. Özellikle geriye dönüşlerde birim olarak 1, 3, 5 sayılarının kullanılması ekibin konsepti iyi tahlil ettiklerini gösteriyor. Fakat aradan geçen zamanın kahramanlar üzerindeki etkisi biraz yavan kalmış diyebiliriz. Özellikle başroldeki Suat’ın Almanya sahnelerindeki kriz anları daha iyi çekilebilirdi. Tabii bu noktada işin içine oyunculuğunda girdiğini söylemek gerekir. Zira seyirciyi oyuncunun durumu ile korkutamazsanız geriye bir tek efekt silahınız kalıyor. Efektleri de olur olmaz yerde kullanırsanız movie inandırıcılığını yitiriyor. Filmin ilk bölümünde maalesef bu hataya düşülmüş. Yönetmen fazlaca efektlerden medet umar hale gelmiş. Bu nedenle ilk bölüm korku açısından fazla akıcı olmayan bir havada geçiyor.
Filmdeki “çarpılma” temasının kullanıldığı planları başarılı buldum. Gerek Suat’ın okayüvetteki “çarpılması” gerekse Hacı Burhan Kasavi’nin ailesinin “çarpılma” planları okültürümüzdeki çarpılma mitine önemli göndermelerde bulunuyor. Aslında oküvetteki çarpılma sahnesi daha da etkili hale getirilebilirdi. Çünkü bizde önemli bir halk söylencesi olan çarpılma miti herkes tarafından korkuyla karışıok merak edilen bir durumdur.
Hacı Burhan Kasavi karakterinde izlediğimiz Kurtlar Vadisi’nin Duran Emmi’si Kurtuluş şakirağaoğlu rolün hakkını vermiş diyebilirim. Gerçi yer yer şeytan filmindeki Agah Hün’ü anımsatmadı değil. Nedense terlediği sahneler çadequate ilgimi çekti. Belki bazılarına abartılı makyaj olarak gelebilir ama etkilendiğimi itiraf etmem gerek.
Filmin yüklendiği temalardan biri de yeni gelin ve doğum teması. Korku sinemasında doğum çadequateça işlenen nerdeyse korkutması garanti haline gelmiş klişelerden biri. Bunun bizdeki söylencelerde “sakallı bebek” şeklinde karşılığı da var. Musallat’ta doğum teması cömertçe harcanmış olarak karşımıza çıokayıyor. Çünkü korku sinemasında seyirciyi geren yaratığın bedeni veya görüntüsü değildir. Yaratığın sesi, görüntüsünün insanlar üzerindeki etkisi seyircide daha kalıcı duygular bırakır. Meşhur sözdür kapalı bir kapı her zaman korkutucudur çünkü arkasında ne olduğunu bilemezsin ve hayalinde ne kadar korku imajı varsa hepsini o kapının arkasına koyarsın. Ama Musallat’ta korku korkusuzca nesneleştiriliyor. Bir derece bu nesneleştirmenin gerilim atmosferini bozduğunu söylemek mümkün. Çünkü siz bir cini resmederseniz insanlardaki korkuyu çoğaltmak yerine azaltırsınız. Malumdur ki insanoğlu görmediğinden daha çgood enough korkar.
Toparlayacak olursak Musallat bazı hatalarına rağmen Türk korku sinemasında önemli bir basamak olarak karşımıza çıkıyor. Bir noktada güldüren, alay edilen korku filminden güldürmeyen fakat korkutamayan korku filmine doğru bir geçişi sembolize ediyor. Muhakkak bundan sonra çekilecek olan yapımlar hedefe daha yakın konumlanacaktır.
Yeri gelmişken şunu da arz etmem gerekiyor. Türkiye coğrafyası zengin destan, efsane, halk hikâyesi, söylence okayültürüyle aslında çgood enough önemli malzemeler sunuyor. Ben korku filmi çekecek olsam Anadolu’da ağızdan ağıza dolaşan, içinde korku öğeleri barındıran “cinli”, perili hikâyelerden esaslı bir derleme çalışması yapardım. Bu derlemeler sonucunda elinizde oluşacak olan hazine measurement hem esaslı senaryolar yazdırır hem de esaslı filmler çektirir.
Yazıyı bitirirken staffül gereği filme 5 üzerinden 3, on üzerinden 6 verdiğimi ekleyeyim 🙂
Bir de meraklısına…
Musallat Kaynakçası
Musallat Resmi web Sitesi: www.musallat.com
Yapımcılar: Mia Yapım – Dada movie
Sinema Sitelerinde Musallat: İMDB – Sinemalar.com – Sinema.com – Beyazperde
Komünitelerde Musallat: Ekşi Sözlüokay – fb – Sosyomat
Videolar: Teaser – Fragman – Kamera Arkası
Musallat Araması: Google – Yahoo – Technorati
Bilet: Biletix – Mybilet
bune bee bok gibi hiç beğenmedim iğrenç böööö ayşenin yorumu şşşşşş,iiiiiiiiiiii bu nasıl film len ödümü kopardınızzzzz yyyaaaaaaaaaaaaaaa valla birdaha böyle film yapmaya karışmayın len sie llllllleeeeeeeeeeeennnnnnn
daha nası etkili hale gelebilirdi bence türkiyenin en gerçekçi filmi olmuş yapan yönetmene ve oynayan oyunculara helal olsun süperdi çarpılma sahneside bundan daha ii olamazdı…
En etkilendiğim sahne Yaşlı ninenin fotoğrafın önünde durduğu sahneydi. Aynada cinin orijinal suretini gördükten sonra ise korkum nedense biraz azaldı. Yazar doğru söylüyor "insanlar görmediği şeylerden daha çok korkar"